Veritabanı
Yazar: Mehmet Şirin AYİŞ Yıl: 2019 Yayınlandığı Dergi / Yayın:BÜİFD
Özet
Ahi Evren, Anadolu Ahilik Teşkilatı’nın kurucusu olarak kabul edilir. Tam adı
Şeyh Hâce Nasiru’d-din Mahmud el Hoyî’dir. 1171 yılında Azerbaycan’ın Hoy
şehrinde doğmuş ve zamanının âlimlerinden dersler okumuştur. Orta Asya’dan
Anadolu’ya gelen sufi bir şahsiyettir. Mesleği dericilik olan Ahi Evren Kayseri başta
olmak üzere irşad amacıyla Anadolu’nun diğer şehirlerini de gezerek buradaki
esnafı teşkilatlandırmıştır. Ahi Evren, tasavvuf anlayışını, esnaflık teşkilatı ile birleştirerek bu alanda sağlam kurallar ortaya koymuştur. Bu yüzden evvela Kayseri’de Ahilik teşkilatının kurulmasına öncülük etmiştir. Kayseri merkezli olarak ortaya koyduğu bu faaliyetler, ölümünden sonra da Anadolu’da asırlarca devam etmiştir. Ahilik, çalışmayı, ibadeti ve dürüstlüğü bir bütün olarak ele almış, ahlaka büyük bir ehemmiyet atfetmiştir. Ahiliğe girişte şart olarak kabul edilen iyi ahlaklılık,
yardım severlik ve cömertlik gibi özelliklerin aranması sonucu cemiyette temiz
ahlaklı ve yardımsever kişilerin sayısının artmasına katkıda bulunulmuş, bu durum
ise toplumda zaviye, han ve hamamlar yaptırılmasını, bunların bakımı için zengin
vakıfların kurulmasını sağlamıştır.
Bu çalışmamızda, Ahi Evren ve Ahilik Teşkilatının, Anadolu’nun İslamlaşma
sürecinde Anadolu’ya göç etmiş ve burayı yurt edinmiş Türk topluluklarının bu
yeni yerleşim yerinde huzur ve sükûnet içerisinde yaşamalarını sağlamak için ahlakî ve meslekî alan, iktisadî ve ticarî alan ile siyasî ve idarî alanda otaya koydukları rol modellikler üzerinde durulacaktır.
Abstract
Ahi Evren is accepted as the founder of the Anatolian Ahi Community. His real
name was Hâce Nasiru’d-din Mahmud el Hoyî. He was born in Khoy, Azerbaijan
in 1171 and took lessons from the scholars in his time. He was a Sufi who came to
Anatolia from Central Asia. Being a leather worker, he travelled in Anatolian cities
and particularly Kayseri for Irshad (act of showing the true path), and organised
craftsmen and tradesmen in these cities. Combining Sufism with craftsman’s institution, Ahi Evren laid down solid rules in this area. Thus, he pioneered the foundation of Ahi community first in Kayseri. The activities he started in Kayseri continued across Anatolia for centuries after his death.
Ahism considered work, worship and honesty as a whole and attached great
importance to morals. As result of seeking for personal qualities such as being moral, helpful and generous that were accepted as prerequisite for becoming an Ahi member, the number of morally upright and benevolent people increased in the community, which contributed to building zawiyahs, inns and public baths in the society, and founding rich foundations for their maintenance.
This study explores the influence of Ahi Evren and Ahi Community as a role
model in moral and professional, and economic and trade spheres as well as political and administrative area to help Turkish communities, which came to Anatolia and adopted it as their homeland in the process of the Islamisation of Anatolia, to live in peace and harmony in this new settlement.