Veritabanı
Bilindiği gibi, “ahî” kelimesinin menşeiyle ilgili olarak, bilim adamları arasında iki farklı görüş bulunmaktadır. Birinci görüş, kelimenin Arapça olduğu ve “kardeşim” anlamına geldiği şeklindedir. İkinci görüş ise, “ahî”nin Divanü Lügati’t-Türk’te de kayıtlı olan ve “cömert, eli açık, yiğit” anlamlarına gelen Türkçe “akı” kelimesinin galatı olduğu yönündedir. Kanaatimizce ikinci görüş, Ahiliğin kimliğiyle daha çok bütünleşmektedir. Çünkü Ahilik, Arap veya İran coğrafyalarında kurulan “Fütüvvet” teşkilatının Anadolu’daki uzantısı olmakla birlikte, biraz sonra izah etmeye çalışacağımız gibi, Türk kimliğine bürünmüş, yani Türkleşmiş bir uzantısıdır. “Fütüvvet” kelimesinin kökü “fetâ” olup anlamı da “yiğit, yiğitlik, cömertlik” demektir. Bu kelimenin “kardeş, kardeşlik” gibi bir anlamı bulunmamaktadır. Dolayısıyla “ahî” kelimesinin “fetâ”nm bir bakıma Türkçe karşılığı olan “akı” kelimesinden gelmiş olması, uzak bir ihtimal olarak görülmemelidir.1 Bu ihtimal, Ahîliğin Fütüvvet teşkilatlarının bir uzantısı olmakla birlikte, farklı özellikler kazanmış ve böylece bir Türk kurumu haline gelmiş olmasıyla da desteklenmektedir. Bildiri konumuz, kelimenin etimolojisi değil, başlıktan da anlaşılacağı gibi, Ahiliğin temel değerlerimiz karşısındaki tavrıdır. Ancak, kurumun ismi ile yapısı arasında bir paralellik bulunduğu hissedilmektedir. Bu tespitten sonra, asıl konumuza geçebiliriz.
Yazar: Fikret TÜRKMEN - Mehmet TEMİZKAN