Veritabanı
Bildirimizde, Mevlevîlik, Bektaşîlik ve Ahîlik hakkında ana çizgileriyle bilgi verilerek, onları Osmanlı toplum yapısının temel dinamikleri hâline getiren faktörler analiz edilmeye çalışılacaktır.
Tarihçiler, küçük bir uç beyliğinin son derece olumsuz şartlarda, yüz elli yıl gibi kısacık bir sürede büyük bir imparatorluk hâline gelmesini Orta Çağ’ın en önemli meselelerinden biri olarak kabul ederler. Şüphesiz bu, bazılarının ileri sürdüğü gibi bir avuç gazinin kahramanlığıyla açıklanabilecek bir olay değildir. Tarihçiler, bu yükselişin temel dinamiklerinin anlaşılabilmesi için 13. asrın siyasî esas olarak da sosyal yapısının iyi analiz edilmesi gerektiğini söylerler (Köprülü 1981: 68; Karpat 2001:127). Çünkü bu asır, Osmanlı’ya yön veren dinamiklerin temellerinin atıldığı, imparatorluğa doğru giden bir tarihin geçiş ve oluşum devridir. Mevlevîlik, Bektaşîlik ve Ahîlik de, Osmanlı toplum hayatına yön veren temel dinamikler olarak bu çerçevede üzerinde önemle durulması gereken olgulardır. İmparatorluğun küllerinden modem bir cumhuriyet ortaya çıkaran irade ele alınırken de, toplumsal dinamikler üzerinde önemle durulması gerekir. Cumhuriyetin banisi Mustafa Kemal Atatürk de, “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.” diyerek, sosyal boyutun önemini vurgulamıştır. Dünya tarihinin eşsiz sayfalarından birini oluşturan bu oluşumların, sadece bir faktöre bağlanamayacak kadar çok boyutlu olduğunu herhâlde belirtemeye gerek yoktur.
Yazar: Osman HOR ATA