Veritabanı
ÖZET
İnsanın diğer canlılardan farklı olarak maddi ihtiyaçlarının yanında manevi ihtiyaçları da bulunmaktadır. Maddi ihtiyaçlarını gidermek için ekonomi kurumuna, manevi ihtiyaçlarını karşılamak için de din kurumuna ihtiyaç duymaktadır. Bu iki kurum arasında bir ilişki yokmuş gibi görünse de uygulamada ekonomi ile din kurumu arasında büyük bir etkileşimin söz konusudur. İnsanlar bir taraftan fizyolojik varlıklarını devam ettirebilmek için maddi ihtiyaçlarını temin etmeye çalışırken, diğer taraftan da bu ihtiyaçlarını temenninde tamamen özgür olmadıkları ve bir takım kurallara tabi olduklarını bilmektedirler. Ekonomiyi yönlendiren bu kuralların bir kısmı hukuk düzeni tarafından konulmuş iken, bir kısmı da inanç sistemi tarafından şekillendirilmiştir. İnsanları ihtiyacı ile toplumsal kuralların etkileşimi sonucu ekonomik yapı oluşmaktadır. Hayatın bütün alanlarına ilişkin her konuya temas eden İslam dini, insanların temel ihtiyaçlarını karşıladıkları ekonomik kurumuna da temas etmektedir. Bu ilişki sonucunda ise İslam ekonomisi sistemi oluşmuştur. İslam ekonomik sisteminin temel kaynakları Kur’an ve Sünnettir. İslam inancına göre kişi iktisadi faaliyette bulunurken sadece iktisadi kurumları değil, aynı zamanda İslam’da yer alan diğer kurumlar da dikkate alması gerekir. Böylece İslam inanç kuralları ile ekonomik sistemi işleyişi arasında bir etkileşim doğar. Bu etkileşim sonucunda bir takım kurumlar hayat bulur. Tarihsel süreçte Türk-İslam yorumu sonucu bu alanda gelişen ve Türk Toplumunda derin izler bırakan bir kurum da Ahilik Teşkilatıdır. Ahilik, Türklerin Anadolu’ya yerleşmesiyle birlikte 13. yüzyılda ortaya çıkan İslami ve ahlaki değerleri önceleyen bir meslek örgütlenmesidir. Ahilik teşkilatı, esnaf ve sanatkârların iş yaşamını düzenleyen bir sosyal oluşum olarak Anadolu ticari hayatı şekillendirmiştir. Felsefesini dini öğretiler ve İslam ekonomisi ilkelerden alan ahilik teşkilatı, meslek erbabının yetişmesi ve uzmanlaşması yanında her meslek grubunun çalışma prensiplerini ve etik kurallarını da belirleyerek iktisadi faaliyetlerin İslam’ın esaslarına uygun yapılmasını sağlamıştır. Bu teşkilat Anadolu’nun iktisadi dinamikleri İslam’ın temel ilkeleriyle yorumlayarak İslam ekonomisinin Anadolu pratiğinin oluşmasına öncülük etmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ahilik, Ekonomi, İslam Ekonomisi, Etik Değerler, Türk-İslam Sentezi.
ABSTRACT
In addition to the material needs of man, unlike other living beings, he also has spiritual needs. It needs an economic institution to meet its material needs, and a religious institution to meet its spiritual needs. Although it seems that there is no relationship between these two institutions, there is a great interaction between the economy and the religious institution in practice. While people try to meet their material needs in order to maintain their physiological existence, on the other hand, they know that they are not completely free to wish for these needs and that they are subject to certain rules. Some of these rules that guide the economy have been set by the legal order, while some have been shaped by the belief system. The economic structure is formed as a result of the interaction of people's needs and social rules. The religion of Islam, which touches on every subject related to all areas of life, also touches the economic institution where people meet their basic needs. As a result of this relationship, the Islamic economic system was formed. The main sources of the Islamic economic system are the Qur'an and the Sunnah. According to the Islamic belief, one should take into account not only economic institutions, but also other institutions in Islam while engaging in economic activity. Thus, an interaction arises between the Islamic belief rules and the functioning of the economic system. As a result of this interaction, some institutions come to life. Another institution that developed in this field as a result of the Turkish-Islamic interpretation in the historical process and left deep traces in the Turkish society is the Ahi Community. Ahi is a professional community that prioritizes Islamic and moral values that emerged in the 13th century with the settling of Turks in Anatolia. The Ahi community has shaped Anatolian commercial life as a social formation that regulates the business life of tradesmen and craftsmen. The Ahi community, which takes its philosophy from religious teachings and Islamic economic principles, has ensured that economic activities are carried out in accordance with the principles of Islam by determining the working principles and ethical rules of each professional group, as well as the training and specialization of professionals. This community has pioneered the formation of the Anatolian practice of Islamic economy by interpreting the economic dynamics of Anatolia with the basic principles of Islam. Keywords: Ahi, Economy, Islamic Economy, Ethical Values, Turkish-Islamic Synthesis.
Yazar: Mehmet YÜCE