TREN

Veritabanı

İRAN’DAN ANADOLU’YA YAYILAN ESNAFLIK KÜLTÜRÜ AHİLİĞİN TÜRKMEN GÖÇERLERİN YERLEŞİK HAYATA GEÇİŞİNDEKİ ETKİLERİ

Özet
İnsanın sabit bir noktada üretime katılması beraberinde yerleşik hayata
geçişi de getirmektedir. İbn Haldun bunu hadari topluluklar olarak tanımlamaktadır.
Bu doğrultuda toplulukların bir arada işbölümü çerçevesinde üretime
başlamalarıyla birlikte Umran (medeniyet)’in temelleri atılarak şehirler
kurulmaya başlar. Kökleri asırlar öncesine dayanan Ahi birlikleri, özellikle
Anadolu’da göçebe Türk boylarının yerleşik hayata geçmesi ve Müslümanlaşmasını
sağlayarak birçok önemli işlev üstlendi. Anadolu’nun Türkleşmesi ve
Müslümanlaşmasına büyük katkı sağlayan Ahilik, helal lokma yeme, üretimde
kalite ve barış için çalışma prensibiyle yüzyıllardır Anadolu esnaflık kültürüne
rehberlik etmektedir. Asıl adı Şeyh Nasirüddin Ebu’l-Hakayık Mahmud
b. Ahmed el – Hoyî olan ve İran’ın Hoy şehrinde dünyaya gelen Ahi Evran,
Anadolu’ya göç ederek 1207 yılında Kayseri şehrine yerleşmesi ve burada bir
deri işleme atölyesi kurması Anadolu Türk-İslam esnaflık kültürünü başlattı.
Ahi Evran’ın kurduğu Ahilik teşkilatı, 1200’lü yıllarda o dönem Anadolu’ya
göç eden Türkmenlere hem aş ve iş imkânı sağlamak hem de onları tekke
ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici haline
getirmek için kuruldu. Ahilik teşkilatının tesis ettiği bu olgu, Anadolu coğrafyasında
maneviyatla bütünleşen maddi bir medeniyetin kurulmasına önemli
etkileri olmuştur. Bu çalışma İbn Haldun’un bedevi-hadari kuramı çerçevesinde
Anadolu’ya gelen göçer Türkmenlerin yerleşik hayata geçmesinde ve
Anadolu’da Türk İslam Medeniyetinin kurulmasında Ahi müessesinin etkileri
hakkındadır.


Anahtar kelimeler: Ahi Evran, Ahilik, İbn Haldun, Umran, Türk İslam
Medeniyeti


Abstract
Human participation in production at a fixed point brings with it the transition
to settled life. Ibn Khaldun defines this as hadari communities. In this
direction, as communities begin to produce together within the framework
of the division of labor, the foundations of Umran (civilization) are laid and
cities begin to be established. The Ahi associations, whose roots go back centuries,
undertook many important functions, especially in Anatolia, by enabling
nomadic Turkish tribes to settle down and become Muslim. Ahi, which
contributed greatly to the Turkification and Islamization of Anatolia, has been
guiding the Anatolian artisan culture for centuries with the principle of eating
halal food, quality in production and working for peace. Ahi Evran, whose
real name was Sheikh Nasir al-Din Abu’l-Haqiq Mahmud b. Ahmad al-Hoyî
and who was born in the city of Hoy in Iran, migrated to Anatolia and settled
in Kayseri in 1207 and established a leather processing workshop here and
started the Anatolian Turkish-Islamic artisan culture. The Ahi organization
founded by Ahi Evran was established in the 1200s to provide Turkmens who
migrated to Anatolia at that time with food and employment opportunities and
to turn them into good Muslims and qualified professional producers in tekke
and zawiyas. This phenomenon established by the Ahi organization has had
significant effects on the establishment of a material civilization that integrates
spirituality in Anatolia. This study is about the effects of the Ahi institution
on the settlement of nomadic Turkmens who came to Anatolia within the
framework of Ibn Khaldun’s bedouin-hadari theory and the establishment of
Turkish Islamic Civilization in Anatolia.


Keywords: Ahi Evran, Ahi, Ibn Khaldun, Umran, Turkish Islamic Civilization

 

Yazar: Prof. Dr. Zeynel ÖZLÜ , Doktora Öğrencisi Mehmet ÜZÜM
Sempozyum Adı: 7. Uluslararası Ahilik Sempozyumu (2024) - Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi
Yıl: 2024
Yayınlandığı Dergi / Yayın Adı: 7. Uluslararası Ahilik Sempozyumu Bildiriler Kitabı Cilt-1
İlgili Dosyalar