Veritabanı
Alanya, 1221 yılında, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubâd tarafından fethedilmiş ve Sultan I. Alâeddin Keykubâd, Selçuklu tahtına geçtikten sonra, ilk olarak aldığı bu yere, kendi adına izafeten, “Alâiye” ismini vermiştir. Sultan I. Alâeddin Keykubâd, memleketin her köşesinden getirdiği halkı, Alanya’ya iskan etti. Buraya zanaatkarlar ve bilginler yerleştirdi. Sultan I. Alâeddin Keykubâd, bu faaliyetlerinden sonra, kale surlarını yaptırdı1. İbni Bibi’nin ifade ettiği gibi, “sultanın fermanı üzerine mahir yapı ustaları, çalışkan ve çevik işçiler, eli uz ressamlar”çahşmaya başladılar. Bunun neticesinde de, Alanya fetihten kısa bir müddet sonra askeri, dini ve sivil mimari eserleri ile donatılarak, Türk-îslam beldesi haline getirildi
XII. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Anadolu Selçuklu Devleti siyasi ve idari bakımdan pekişmiş, Karadeniz ve Akdeniz’e çıkmıştı. Bunun sonucunda gelişen iç,dış ve transit ticaret, Anadolu şehir hayatının önem kazanmasına yol açmıştır- Anadolu Selçuklu Devleti’nin iktisadi hayatında, Alanya’nın da özel bir yeri vardır. Çünkü, Alanya, Anadolu Selçuklu Devleti topraklarında mevcut olan yolların, geliş ve gidiş güzergahı üzerinde bulunmakta idi.
Yazar: Ali Rıza GÖNÜLLÜ